Osmanlı 1914 yılında 1.Dünya savaşına itilaf devletlerinin (İngiltere-Rusya-Fransa) yanında girmeyi istemiş, fakat bu istek İngiltere ve Fransa tarafından kabul görmemişti. Çünkü batılı devletlerin Ortadoğu ve Anadolu üzerine ayrı hesapları vardı. Ortadoğu’da güçlü devletlerin yerine küçük devletçiklerin oluşması ve bunlar üzerinde hegemonyolarını rahatça gerçekleştirmek istiyorlardı.

Ortadoğu üzerine en önemli projelerden biri de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizi de içine alan Kürdistan devleti kurmaktır. Batılı emperyalist güçler Sevr ile gerçekleştiremedikleri emellerinden hiç vazgeçmemişlerdir. Bölgede mezhepsel ve etnik çatışmaları her zaman körüklemişlerdir. Amaç kaos ortamı oluşturmak suretiyle bölgeden hiç çıkmamak ve nihai hedef olarak Bağımsız Kürdistan’ın kurulmasını sağlamaktır. Bundan dolayı Kobani hem Kürtler hem de batılı güçler için çok önemli stratejik bir konum haline gelmiştir.

Suriye’de iç karışıklık çıkmasından sonra Kuzey Suriye Kürtleri’ nin iştahı kabarmış ve merkez Kobani olmak üzerehemen özerklik ilan etme çabasına girmişlerdir. Amaç burada önce özerklik ilan edip daha sonra da Türkiye’den özellikle Doğu ve Güneydoğu’nun bazı illerini de içine alarak Bağımsız Kürdistan kurmaktır. Tüm bunları Türkiye’deki Siyasal Kürtler ve PKK’nın yardımının yanında Batıdan aldıkları destekle yapıyorlar. Batılı güçler ve Siyasal Kürtler biliyorlar ki; Kobani düşerse Kürdistan düşecektir. Bundan dolayı Işıd’in Kobani kuşatmasını çok önemsemişler ve burasının İşıd’in eline geçmemesi için var güçleriyle mücadele ediyorlar.

İşte bu aşamada Kürt vatandaşlarımız kendi üzerlerinden oynanan oyunun neresinde yer alacaklar bunu da zaman gösterecek. Kendileri için hangi aşamanın daha hayırlı olduğu ayrı bir yazı konusudur. Bunu da inşallah daha sonra ele alacağız.

Selam ve saygılarla . . .