Bulundugunuz sayfa: Ana Sayfa › Haberler

Rahata tapan Müslümanlar (1)

24 December 2015 22:24 Kategori Yazarlar


Abdulvahap Filiz
abdulvahap_f@hotmail.com


"Gördün mü o hevâ (ve heves) ini Tanrı(ilah) edinen kimseyi? Şimdi onun üzerine (Habibim) sen mi bekci olacaksın?" (El Furkan, 43). Ayet-i Kerime de yüce Allah(CC)'in buyurduğu gibi, haberimiz dahi olmadan kendimize bir çok ilahlar edinme ile karşı karşıyayız.


Mekke de, cahiliye dönemin de 300'ün üzeinde putlar kabenin içini ve dışını kaplamıştı. İnsanlık görülmemiş bir azgınlık ve çılgınlık içerisinde, kendini kaybetmiş, insanlığından çıkmış hayvandan daha aşağı bir durum arzediyordu.


İçlerinde ki, her duygu ve hissedişleri bir put olarak dışarı yansıyor ve şekil alıyordu. Böyle bir durumda Alemlere Rahmet olan Hz. Muhammed (S.A.V) dünyaya teşrif ederken, tüm içlerdeki ve dışarıdaki putlar ve uzantıları yerle bir olmuştu.


O gün bir put olarak duran ilahlar, bu gün görünmez duygular ve hisler bicimde şekil arz etmeye başlamıştır. Bunun için Allah(CC), "Gördün mü o hevâ (ve heves) ini Tanrı(ilah) edinen kimseyi ? Demek ki, insan sadece ağaçtan ve taştan yonttuğu putları ilah edinmiyormuş. Nefsani arzularını da ilah edinebiliyormuş. Rabbimiz bizi bu konuda uyarıyor.


İnsan, vazgeçemediği ve en sevdiği şeye dikkat etmelidir. Çünkü etkisi altında kalarak o tarafı 

dinlemeye ve emir almaya başlarda, Kur'an dan sırt çevirebilir.


Rahata tapmak ne demektir, nefsi ilahlaştırmak demek. Nefisten gelen seslere evet demektir. Doğmatik fikir yapılı insanların fikirlerine evet derken, İslamı devir dışı görmek demektir. Yaşantısını kitaptan uzak tutarak, "haneperest" olarak evini süsleyen, rahat döşekleri hayal eden, yumuşak döşeklerde sabah namazına dahi kalkamamaktır.


Filistinde, Suriye de, Irak da ölen çocukları görüp de susmaktır. Arakan da, kara parçasına hasret kalan, deniz de aç susuz yaşamaya mahkum edilen Müslümanları izlerken, çayını yudumlayarak hiç bir şey hissetmemektir, rahata tapmak.


Mescid-i Aksa Siyonistler tarafından işgal altında çiğnenirken, çocuklar ölürken, sesini çıkarmamaktır, rahata tapmak...


Can gırtlağa geldiğin de, baygın baygın etrafa bakmaya başladığın da, yok mu bir kurtarıcı dediğinde, Hz Muhammed(S.A.V) i ancak, o vakit hatırlamaktır, rahata tapmak...


Bir Müslüman asla susmamalıdır, haksızlık karşısında. Nerde bir ihtiyaç sahibi var, Müslüman orada olmak zorunda. Dünya yı elinin tersiyle, devre dışı bırakmalıdır. Öyle diyor Allah Rasulu; " Şu dünya mü'min için cehennem, kafir için cennettir." Hadis.


Peki neden Müslümanlar, şu dünya hayatını cennet etmeye çalışıyor. Hayatını, bu dünyada cennet olarak 

yaşayanlar, rahata düşkün ve ölmeyi istemeyen bir şekil alacaklarını bilmiyorlar mı? Onun için dünyadaki zulme sus pus olmaktalar... Rahata tapmak, tavizi getirir, ölüm korkusunu getirir...


Allah(cc) Kutsi hadis de buyuruyor ki; " Ben iki emniyet ve sıkıntıyı bir arada vermem." Yani burada rahat yaşamak, sıkıntısız yaşamak, bir de öbür tarafta rahat yaşamak, hangi adalet terazisinde var.


Burada sıkıntılı yaşamak, mal mülk sevdasına düşerek bir ömür hayatı perişan etmek akıl kârı değildir.

İnsan kendini Allah'a dayadığı andan itibaren, ne korku kalır, ne pısırıklık kalır. Tabi bunu yapabiliyorsa... Asıl sorunda burada zaten.


Aşık ki cana kaldı aşık olmaz

Canın terketmeyen, ma’şukun bulmaz


Bu yolda kimler gitmedi ki, can-ı canan-ı terk eyleyup terki diyar eden den, fena billahtan, beka billaha vasıl olanara kadar...


Aşk pazarıdır bu canlar satılır

Satarım canımı kimseler almaz

Aşık, bir kişidir, Bu dünya malın

Ahiret korkusun bir pula saymaz


Böyle diyor o taptuk emrenin kapısında ki, bizim Yunus Emre,



Son Guncelleme: 24 Aralik 2015 22:24
  • Ziyaret: 5535
  • (Suanki Oy 0.0/5 Yildiz) Toplam Oy: 0
  • 0 0
  • Share on Twitter Share on facebook

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Af Medya’ya aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazı sadece “http://www.ellekhaber.com” tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.


Yazarın Diğer Yazıları



İshak Yeşildemir'i ne kadar tanıyoruz?
Rahata tapan Müslümanlar (2)
Çağımız insanı korkunç bir buhranın sancıları içinde kıvranmaktadır
Sakın Allah'ı Unutanlar Gibi Olmayınız!
Yıllar sonra, güzel geçen bir bayram ziyareti...
Ellek Paraya bakıyor, çocuklarının içtiği Bira ve Rakıya değil…
Bu yazıyı okuma kardeşim!..
Ellek de Dernek Hayâli…
Ellek'de Ahlaki Yozlaşma Gördüm!..
Geçen Hafta Ellek de idim
Dünya sevgisi ve Ölüm Korkusu
Kurban olam ne olur anlat bana, sizin oralarda bayramlar nasıl geçiyor?
Yazacak Çok Şeyler var, Daha Yeni Başlıyoruz…
Terör Nasıl Biter !
Sorumluluk almaktan kaçan, gayesiz insanlar…
Sizdeki Gençlik Kesinlikle Yok olacaktır
Neden Afganistan ?
Müslümanları İslam'dan Uzaklaştırmak!!!
Misyonerler ve Müslümanlar!
Mısır'a Yolculuk-4