Son Dakika
- Nurettin Mart'tan Belediye Başkanına Çağrı
- Kış Kapıda; Yalnız Bırakma
- Ellek Millet Bahçesi Otağı Ziyaretçilerini Bekliyor
- Ellek Belediye Başkanı Abbas Yeşildemir, hizmetlerine ara vermeden devam ediyor
- Osmaniye valisi Dr. Erdinç Yılmaz, Mahalle Muhtarları ile bir araya geldi
- Düziçi Belediye Başkanından Karne Şenliği
- Düziçi Kaymakamı Turgay İlhan, Düziçi ilçesine bağlı Köylere ziyarette bulundu
- Namaz ve Kerahat vakitleri
- Düziçi Belediyesi eski köprüyü yeniledi
Bulundugunuz sayfa: Ana Sayfa › Haberler
Padişahların Bile Hayran Olduğu PADİŞAH
Yavuz Sultan Selim; Osmanlı’nın en meşhur, en başarılı ve en ilginç yaşam öyküsüne sahip padişahlarından biridir.
Fatih Sultan Mehmet'in torunudur. Dedesi onu çok sever ve dizinin dibinden ayırmayıp eğitimiyle bizzat ilgilenmiş.
8 yıl tahtta kalan Yavuz, bu süre içinde Osmanlı'nın topraklarını tam 2.5 katına çıkartmıştır. Bu yönüyle tarihe kırılması imkansız bir rekorla geçmiştir.
Ordusuyla zamanın ve mekânın şartlarını sonuna kadar zorlayan bir idealist olan Yavuz Sultan Selim padişahların bile hayran olduğu bir padişahtı…
Geceleri 4 saatten fazla uyumaz, Arapça, Farsça ve Tatarca bilirdi. Çok iyi ok kullanan Yavuz, Osmanlı'daki ilk halifedir.
ÖYLE BİR HAZİNE BIRAKMIŞ Kİ...
Yavuz Sultan Selim 8 sene süren taht ömrüne inanılmazları sığdırmıştır. Öldüğünde oğluna eşsiz bir hazine bırakmıştır.
Mısır seferinden öyle bir ganimetle dönmüştür ki altınları koyacak hazine olmadığından yeni hazine odaları yapılmıştır.
Yavuz Sultan Selim, Mekke'deki Kutsal Emanetleri İstanbul'a taşıyan padişahtır da... Bu konuda bir hikaye de vardır...
SİNA ÇÖLÜNDEKİ MUCİZE
Yavuz Sultan Selim, ordusuyla beraber Mısır seferine çıkmıştı. Mısır’ın merkezi Kahire’ye ulaşmak için Sina Çölü’nü geçmek gerekiyordu. Kurak ve çorak bu çölü geçmek neredeyse imkânsız gözüküyordu.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Yavuz, Sina Çölü’nü ordusuyla geçmeye kararlıydı. Ordu içinde bunun imkânsız olduğunu söyleyenler olduysa da onları susturmasını bildi.
Sina Çölü’nü geçerken yaşanan şu vaka ibretliktir: Sina Çölü’nde yıllardan beri yağmur yağmamasının verdiği kuraklıkla, müthiş sıcaklık ve kum fırtınası vardır. Çölde ilerlerken Sultan Selim Han, bir ara atından iner. Sultanın ardından tüm devlet adamları da attan iner.
Başta Sultan Selim Han ve tüm ordu, kurak ve çorak Sina Çölü’nde yayan yürümektedir. Ordu harap ve bîtab hâle gelmiştir.
ÖNÜMDE FAHR-İ KÂİNAT RESULULLAH EFENDİMİZ HZ. MUHAMMED YÜRÜYOR
Yavuz, büyük bir edeb ve huşu içinde yürümeye devam etmektedir. Sebebi sorulunca;
bütün heybet ve azametinden sıyrılıp, sükunet ve edeple şöyle der:
-"Önümüzde, Fahr-i Kâinat Resûlullah Efendimiz Hazreti Muhammed yürümükteyken, at üstünde gitmekten hayâ ederim!”
Yavuz ve ordusu bir hafta gibi kısa bir sürede Sina Çölü’nü geçerek tarihte eşine az rastlanır bir başarıya imza atmışlardır.
Yavuz Sultan Selim öldüğünde geride tek varis bırakan ender padişahlardan biridir. Bunun yanında Osmanlı'daki tek eşli olan yegane padişahtır.
YAVUZ SULTAN SELİM’İN KAFTANI
Sekiz ay süren Mısır seferi sona ermiş, dönüş yolculuğu başlamıştır. Yavuz Sultan Selim dönüşte hocası Anadolu Kazaskeri İbn-i Kemal’in yanında bulunmaktadır.
Hem yol almakta hem de hocasına merak ettiği meseleleri sorup onun ilminden faydalanmaktadır. Ordu ilerlerken bir ara çamurla kaplı bir sahadan geçilir.
Bu arada hiç beklenmedik bir hadise olur ve Kemalpaşazade’nin atının ayağı sürçer. Yerden sıçrayan çamurlar Yavuz’un kaftanını kirletir.
Herkesin yüreği ağzına gelmiş, ne olacağını birbirine sormaktadır. Büyük âlim Kemalpaşazade ise başını önüne eğmiş, endişeli gözlerle beklemektedir. Koca Yavuz, değerli hocasının edebi ve mahcubiyeti karşısında kızarır ve ilme ne kadar değer verdiğini anlatan şu sözleri söyler:
O ÇAMUR BİZİM İÇİN ZİYNETTİR
-"Hocam üzülmeyiniz! Sizin gibi bir âlimin atının ayağından sıçrayan çamur bizim için bir ziynettir.”
Ve kaftanını çıkarıp yaverine uzatırken:
-"Vasiyetimdir, öldüğüm zaman bu kaftanı sandukamın üzerine sersinler!” diye emir buyurur. Gerçekten de ulu hakanın vasiyeti yerine getirilmiş ve sözü edilen kaftan Yavuz Sultan Selim’in sandukasını süslemiştir.
YA SEN BİZİ KİMİNLE SANIRDIN?
Hayatı muhteşem zaferlerle dolu olan Yavuz Sultan Selim, kısa fakat dolu dolu geçen hayatında küçük bir çıbana yenik düşer. Son anlarında yanında Hasan Can vardır. Yavuz, Hasan Can’a sorar:
- Hasan bu ne hâl?
- Şimdi Allah ile birlikte olma zamanıdır sultanım!
Cevap oldukça düşündürücüdür.
- Bre Hasan, sen bunca zamandır, bizi kiminle bilirdin?
KANUNİ'NİN BABASI
Yavuz Sultan Selim, Osmanlı padişahlarının dokuzuncusudur. İkinci Bayezid hanın oğlu, Kanuni Sultan Süleyman'ın babasıdır.
1470 de doğup, 1520 de Aslan Pençesi (Şirpençe) denilen bir çıban yüzünden henüz 49 yaşında iken vefat etmiştir.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Af Medya’ya aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazı sadece “http://www.ellekhaber.com” tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.