Bulundugunuz sayfa: Ana Sayfa › Haberler

Noel erozyonu en büyük tehlike

27 December 2012 23:22 Kategori Dünya
Noel ve yılbaşının sadece dinler tarihi açısından değil, sosyoloji ve kitle psikolojisi açısından da değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Görmez" Noel tüketim ekonomisi üzerinden, çocuklar üzerinde bir kültür ve kimlik erozyonu oluşturmak doğru değildir."dedi.

Milli piyango çılgınlığına da değinen Görmez "Bunların hiçbirinin herhangi bir inanç sisteminde, emeği kutsal sayan ahlak sistemlerinde kabul görmesi mümkün değildi." değerlendirmesini yaptı. Her yılbaşından iki hata yapıldığını aktaran Görmez, şöyle devam etti: "Hem bilgi olarak hem uygulama olarak iki hatayı yapıyoruz. Birincisi Noel ile yılbaşını birbirine karıştırıyoruz. Tamamen Hıristiyanlığın bir simgesi haline gelen Cristhmas dediğimiz Hz. İsa'nın doğum ayininin gerçekleştiği 24 Aralık ve 25 Aralık, bazı yerlerde de 26 Aralık'a uzanan tarihlerde kutlanan Hıristiyanlığın Noel'i ile, ki Hz. İsa'nın doğumu Batı kiliselerinde 24-25 Aralık, Doğu kiliselerinde 6 Ocak'tır. Luka İncili'ne göre ise Hz. İsa dünyaya geldiğinde mevsim kış mevsimi değildir, bilakis çobanların kuzularını otlattığı bahar mevsimidir.

 Ben o tartışmaya girmek istemem. O Hıristiyanlığın kendi iç tartışmasıdır. 24-25 Aralık Batı kiliselerinde Hz. İsa'nın doğumu olarak kabul edilen Noel Bayramı'dır. Bu ayrı bir şeydir yılbaşı ayrı bir şeydir."Görmez, ülkemizde ve dünyada her iki uygulamanın birbirine çok yakın olduğu için karıştığını kaydetti. Görmez, "Türkiye'de maalesef tamamen Noel'in bir parçası olan Noel Baba, çam ağacı, ışıklandırmalar... Bunlar yılbaşına taşınarak Noel ile yılbaşı ikisi birbirine karışıyor." ifadesini kullandı.

"Noel tüketim ekonomisi üzerinden kimlik erozyonu oluşturmak doğru değil"
Noel ve yılbaşının sadece dinler tarihi açısından değil, sosyoloji ve kitle psikolojisi açısından da değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Görmez, "Pek çok konuda tüketim kültürüne atıfta bulunan sosyal bilimcilerimizin bu konuda kalemlerini esirgemesini eksiklik olarak değerlendiriyorum. Çünkü Noel ve yılbaşı meselesi aynı zamanda kadim pagan kültürleri ile kapitalist tüketim kültürlerinin iç içe geçtiğini gösteren uygulamalardır. 

Özelikle bu açıdan değerlendirmek lazım. Dünyada bir Noel ekonomisi oluşmuştur. Filmlerle, pazarlamaları ile ürünleri ile düşündüğünüzde bir Noel tüketim ekonomisi ile karşı karşıya insanlık. Benim Diyanet İşleri Başkanı olarak en çok itiraz edeceğim husus, bu Noel ekonomisi üzerinden, çocuklar üzerinden bir kültür ve kimlik erozyonunu oluşmasıdır." diye konuştu. Buna milletin ve aydınların kafa yorması gerektiğini söyleyen Görmez, "Noel tüketim ekonomisi üzerinden, çocuklar üzerinde bir kültür ve kimlik erozyonu oluşturmak doğru değildir." ifadelerini kullandı.

"İnsanların zaman fenomeninden intikamına benzetiyorum"

Görmez, şunları dile getirdi: "İki sorun var. Biri Noel ile yılbaşının tamamen birbirine karıştırılması. İkincisi ise yılbaşının, tamamen bir kitle kendisinden geçercesine, insanların kendilerini unuturcasına bir eğlence sektörüne dönüştürmesi. Bu kitle eğlencelerini izlediğimizde ben şahsen kitle psikolojisi açısından insanların zaman fenomeninden bir intikamına benzetiyorum.

 Zamana 'sen misin benim hayatımdan bir yıl alıp götürdün, öyleyse ben de kendimi unuturcasına sabahlara kadar', hele bu birde içki ile kumar ile piyangolarla, totolarla, lotolarla birleşince bunu onaylamak mümkün değil. Doğru değil bunlar. Gönül ister ki her yılbaşı insanoğlunun iç içe geçmiş muhasebelerini yaparak, kendi insanlığını yeniden kurduğu bir milada dönüştürmesi, geçmiş yılın muhasebesini yapması, gelecek yıla kavuşturduğu için de yaratıcısına şükrederek zamanını geçirmesidir."

Ahlâk sistemlerinde kabul görmesi mümkün değil
Görmez, milli piyango çekilişleri ile ilgili ise "Aşırı tüketim kültürlerinin insanların önüne koyduğu en büyük yanlışlardan bir tanesi, emek sarf etmeden, hiçbir çaba sarf etmeden zengin olma duygu ve düşüncesidir. Bu duygu ve düşünceye hitap etmek için de tüm toplumlarda yeni sektörler oluşmuştur. Eskiden kumar bu sektörün en kadim argümanlarından bir tanesidir ama modern zamanlarda piyangolar, lotolar, totolarla insanoğlunun bu yanlış düşüncesini karşılamak için bir takım müesseseler kurulmuştur. Bunların hiçbirinin herhangi bir inanç sisteminde, emeği kutsal sayan ahlak sistemlerinde kabul görmesi mümkün değildi." değerlendirmesini yaptı.

www.alemiislam.com
Son Guncelleme: 27 Aralik 2012 23:22
  • Ziyaret: 4438
  • (Suanki Oy 0.0/5 Yildiz) Toplam Oy: 0
  • 0 0
  • Share on Twitter Share on facebook

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Af Medya’ya aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazı sadece “http://www.ellekhaber.com” tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.