- Nurettin Mart'tan Belediye Başkanına Çağrı
- Kış Kapıda; Yalnız Bırakma
- Ellek Millet Bahçesi Otağı Ziyaretçilerini Bekliyor
- Ellek Belediye Başkanı Abbas Yeşildemir, hizmetlerine ara vermeden devam ediyor
- Osmaniye valisi Dr. Erdinç Yılmaz, Mahalle Muhtarları ile bir araya geldi
- Düziçi Belediye Başkanından Karne Şenliği
- Düziçi Kaymakamı Turgay İlhan, Düziçi ilçesine bağlı Köylere ziyarette bulundu
- Namaz ve Kerahat vakitleri
- Düziçi Belediyesi eski köprüyü yeniledi
Niyet ettim AVM'yi tavaf etmeye!!!
Önünden
her geçtiğinizde değişen vitrinlerini fark ettiğiniz büyük büyük mağazalar,
tıklım tıklım dolu restaurantlar, kuaförler, kozmetikçiler, kitapçılar sinema
salonları görürsünüz AVMlerde.
İnsanların bu kadar giysiye, ayakkabıya, yemeğe, kitaba,
mobilyaya, makyaj malzemesine ihtiyacı var mı diye bir an düşünürsünüz.
İçinizdeki o hain ses"sen karışma, ilgilendirmez seni
"der
ama diğer taraftan bas bas bağıran vicdanınızın sesini bastıramazsınız.
Bir ulu mabed gibi gözükür şimdi AVM. İnsanlar akın akın
gidiyor buraya. Tıka basa dolu olan dolmuş da AVM’ nin önünde duruyor,
boşaltıyor çoğunlukla genç olan yolcularını. Kimse de nedense yalnız gelmiyor
bu mübarek mekana. Şıklık yarışındaki gençler daha fazla rağbet ediyor buraya.
Sonra kuyruk oluşuyor içeri girebilmek için, kutsal bir mekana gösterilen
ilgiden daha fazla rağbet ediliyor. Az sonra okunan ezana ise kimse aldırış
etmiyor. Çünkü orası daha önemli. Herkes ihtiyacı olanı alacak ya ezan da
neymiş.
Aslında kimse buraya ihtiyacı olduğu için gelmiyor. Hep
ihtiyaç fazlası. Gerekli gereksiz her şeye bakıyor insanlar. Fast food tarzı
yiyecek satan modern tabirle cafeler de boş masa yok. Burada sesler, kahkahalar
birbirine karışıyor. Kadın erkek karmakarışık yemek yiyorlar. Parası olanı da
olmayanı da ayırt etmek çok güç bu yerde. Bir evin huzur dolu atmosferinden
ziyade gürültülü müziklerin kafa şişirdiği bu yerlerde yemek yemek neden cazip
olur anlamak güç. Birbirlerine seslerini duyurmak için neredeyse bağırarak
konuşan genç , güzel , alımlı ve alımlılığı kat kat arttırılmış sevgili parası
yiyen bayanlar, hâlâ baba parası tüketen yakışıklı gençler doldurmuş masaları…
Güzellik salonlarından çıkan kızlar, kadınlar daha da bir
özgüvenle arşınlıyor AVM’ nin koridorlarını. Parfümlerinin kokusu ötelerden
duyuluyor. İnsanlar hızla tek tipleşmeye gidiyor sanki. Moda denilen şey ne
menem bir şeyse durmadan evirip çeviriyor kukla ediyor insancıkları ve ağına
yakalananları da kolay kolay bırakmıyor. Tesettürlüsü de tesettürsüzü de tek
tip gözüküyor. Sanki herkese aynı el biçmiş bu kıyafetleri. Yeni yetme kızlar
makyajlarla, saç boyalarıyla, topuklu ayakkabılarıyla, tuhaf gülüşleriyle
yaşlarından büyük gözükmeye çalışırken, anneleri gençleşmek için tonlarca para
döküyor kozmetikçilere, estetikçilere.”Ne
tezat”deyip
gülüyorsunuz acıyarak. Burada kimse kimseye aldırış etmiyor. Herkes kendi
derdine düşmüş , herkes kendi dünyasında yaşıyor. Denenecek o kadar çok elbise,
ayakkabı var ki. Bakılacak sıra sıra vitrinler de cabası. Trans halinde
saatlerce aynaların önünde kıyafetler deneniyor, nasıl olur da bugün daha güzel
görünürüm telâşesiyle o kozmetik dükkanı senin bu kozmetik dükkanı benim
saatlerce zaman öldürülüyor.
Az sonra birileri namaz kılması gerektiğini hatırlıyor.Bu
kadar büyük binada muhakkak bir mescid vardır diye düşünüyor insan. Kapitalist
dünyanın dindarını da kendi dünyasına çekme yarışından galip çıkıyor AVM."Dindar
da gelsin ona ibadet edeceği mekan bile hazırladık"der gibi bir yer hazırlanmış onlara da
bu ulu mekanda. Vee okla gösterilen mescid uzun aramalardan ve binanın içi
tavaf edildikten sonra bulunuyor nihayet. Meğerse bizim ulu mabedin küçücük
kutsanmış yeri bodrum katının en uç yerine saklanmış. Bak şu haddini bilmeze
!!! insanın manevi duygularla donanma ihtiyacı bu kadar da basite alınmaz ki
canım. İçeri bakıyor ki bizim musalli ne görsün dünyanın bütün genişliğine
rağmen dapdaracık bir yer burası. Hemen namazını eda et ve git der gibi. Sen
git ki başka kılacak olan varsa gelsin. Bir sıra kapma yarışı gibi kılıp kılıp
çıksın bu daracık, boğucu ve çorap kokan küçücük mescidden. Hemencecik koşsun
alışverişine, kaldığı yerden devam etsin sonsuz hâcâtını gidermeye ve kutsal
mekanı tavaf etmeye. Ee hadi gidelim ne duruyoruz; aşk ile bir dahi"Niyet
ettim AVM ‘yi tavaf etmeye!!!
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Af Medya’ya aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazı sadece “http://www.ellekhaber.com” tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.