Ellek'li Gençler Korkak mı, yoksa Sindirilmiş mi?

Hacı Murat Ellek
hacimuratellek@hotmail.com

Evet başlıkda da, anlattığım gibi, ya korkak ya da sindirilmiş. Geçen yazımda anlattığım gibi, kendi hakları başkaları tarafından çalındığı halde, yani ilçe olması gereken bir kasaba hale bir kasaba olarak kaldıysa şayet ne denir bilmiyorum… Ayrıca geçen yazımda dedim ki, bana düşüncelerinizi yazın dedim ve birlikte bu işlerin üstesinden gelelim, bölgemize faydalı işler yapalım dedim. Hiç kimseden, bir tane dahi mail gelmedi, sadece ürkek ve korkak olarak gönderilen yorumların haricinde, bu da gösteriyor ki, ellekli iyice sindirilmiş… Partizanlığa kurban gitmiş, bu nedenle de "midemi doyuracağım” diye hayatını zindan etmiş ve hale devam etmektedir.

Ben şayet böyle bir hayat ne şimdi ne de sonra kesinlikle istemem. Zilletle yaşamaktansa ,şerefle ölmeyi yeğlerim. Bu kadar da olmaz ki kardeşim. İnsanı artık sinir küpü yapıyorlar… Üç yüz Türk lirası maaşla da insan çalışmaz ki, güç kuvvet vermiş Allah be kardeşim. Git ara rızkını vermez ise Allah o zaman gör be… İki üç tane insanın kahrını ve ağız kokusunu dinleyeceğine, çık Allah’ın arzı geniş ve rızkını ara..Vallahi bulacaksın, billahi bulacaksın…

Geçenlerde, çalışma ve işçilerden sorumlu bakan diyor ki; "Hala bu ,insanlar sırtlarını devlete dayamak istiyorlar.” Bu zihniyet oldukça ne köy oluruz, ne de mahalle… Kasaba demiyorum zaten içi boş bir kasabayız. Ne yapmalı çalışmalıyız elbette..

Osmaniye’nin ilçelerinde dahi olmayan, ellek kasabasında iki tane internet haber sitesi var www.ellekhaber.com ve " www.ellekkasabası.com” yazın dertlerinizi ve duyurun sesinizi diyoruz be kardeşim … Gönderin e-mail’inizi bize yayınlayalım diyoruz… İnanın "çıt” yok, "ses” "seda” dahi yok… Peki nerde bu insanlar, bir kısmı para kazanacağım diye Antalya’lar da barlarda içki taşıyıcı haline geldi, eline kitap almayanlar bira şişesini almaya başladılar… Evladına sahip çıkmayan anne ve babalar, çocuklarının paralarına sahip çıkmaya başladılar. Ne olacak bu gençlerin hali… Hiç düşündünüz mü? Kahve köşelerinde oturanlar, "okey” masalarında ömürlerini tüketenler, eline bir kitap dahi almayanlar, ne olacak bu gençlerin hali… Mezarın kapısına kadar gelerek, şu dünyada geride "yâd” edilecek bir eser bırakmadan gittikten sonra dünyalar senin olsa neye yarar ki… Hepsi boş ve hikaye…

Nefsinin esiri olmuş, kafası apuşu’nun arasına sıkışmış kalmış bir gençlik, alınları kirli, kitap yerine, elinde bira şişesiyle gezen nev zuhur bir gençliği yetiştirmenin gururu ve kıvancı içerisinde yaşayabilir artık anne ve babalar… Gençliğe Allah’ı ve peygamberi öğretmeden, peygamberin huzuruna gidebilir artık anne ve babalar…Yetiştirdikleri geçleriyle gurur duyabilirler…

Artık onlar, iyi iş yapıyor barlarda, biranın tadını iyi biliyor, kitap yerine elinde okey taşları geziyor… Sadece para kazanmak için yaşıyanlar, dünya’ya bağlanan insanlar daima korkak olur… Çünkü kaybedecek şeyleri var. Baksana düşüncelerini dahi yazarak katılamıyorlar fikren… Katılanlar da zaten dengelerini kaybetmişler ve rahat nefes alamaz olmuşlar yaşadıkları bölgelerde… Kimisi yaptıklarının gururu içerisinde kendini beğenmişlik içerisinde, kimisi kurmuş düzenini, bana dokunmaz isen iyi olurum seninle mantığı içerisinde, büyüğe saygı yok küstahlık içerisinde, küçüğüne sevgi bitmiş, dedikodu peşinde… Üç kuruş kazanacağım diye her şey ayak altına düşmüş… Kafalar bomboş, fikir adına hiçlik yaşanıyor, Allah’ın ilk emri "oku”olduğu halde hayatı boyunca kitabı eline almayan, korkak ve sindirilmiş, düşüncelerini dahi yazamayacak hale gelmiş, bitmiş, tükenmiş bir nesil… Değil mi? Öyleyse aksini ispat et….Hadi durma… (bilgi@ellekhaber.com) Selam ve Dua ile…