- Nurettin Mart'tan Belediye Başkanına Çağrı
- Kış Kapıda; Yalnız Bırakma
- Ellek Millet Bahçesi Otağı Ziyaretçilerini Bekliyor
- Ellek Belediye Başkanı Abbas Yeşildemir, hizmetlerine ara vermeden devam ediyor
- Osmaniye valisi Dr. Erdinç Yılmaz, Mahalle Muhtarları ile bir araya geldi
- Düziçi Belediye Başkanından Karne Şenliği
- Düziçi Kaymakamı Turgay İlhan, Düziçi ilçesine bağlı Köylere ziyarette bulundu
- Namaz ve Kerahat vakitleri
- Düziçi Belediyesi eski köprüyü yeniledi
Geçen Hafta Ellek de idim
Abdulvahap Filiz
abdulvahap_f@hotmail.com
Havaların yavaş yavaş ısınması beni Ellek tarafına bir seyahate zorladı ve gittim. İşlerin yoğun olması, daha yurt dışından yeni gelerek, ayağımın tozu kurumandan Ellek ziyaretimi hemen tamamlayıp gerisin geriye dönmeyi planlıyordum. Çünkü acilen bir iş'den dolayı, Çin’e gitmem gerekiyordu. Bu arada bu seyahati aradan çıkarmaktı, niyetim. Kafamdan geçenler bunlardı. Aynı şu anda klavyenin başına oturup gelişi güzel yazmaya başlayarak, gittikçe netleşen yazım gibi…
Adana’da uçaktan iner inmez yağmurun azizliğine uğramamla, Kılıçtaroğlu’nun Adana ziyareti ile çakışması, bir taraftan da, Adana’dan çıkış ile havalimanı yolu üzerindeki yol yapım çalışmaları, ister istemez beni akşam saatlerinde, yoğun ve sağnak bir şekilde yağan yağmur altında, ıslak ve sulu yollardan Osmaniye’ye kadar araba kullanarak gelmenin ne demek olduğunu sanırım okuyucularım anlayacaktır. Geç saatlerde yollardaki tır seferleri de işin çabası oluyordu elbette…
Ellek kasabasına döner dönmez, aracımla yollarda sekiz çizerek yol almam, bana yolların bıraktığım gibi durduğu düşüncesini verdi. Bir gün önce de Ellek kasabasına yağan sağanak yağmur yapmıştır dedim ve yoluma devam ettim. Daha sonra gördüm ki, hala ara yollar başta olmak üzere, ana yollarda çığırından çıkmış. Elleğin bir kaderimi bu, bilmiyorum ama, bu yol meselesi bir türlü bitmiyor.
Özellikle, Elleğin karşı kısmına düşen, Peçenek mahallesine gitmek isteyenlerin, kendi araçları ile gidemediğini, yolların bozuk olması, belediyenin yolları düzleme dahi yapmadıklarını, Ellek’li vatandaşlar bana şikayet etti durdu kaldığım her gün… Başkanı ziyaret etmek istedim ama, o günde bir cenazesi varmış, görmek nasip olmadı. Geldiğimin ertesi günü, Vali beyin danışmanı aramış, onunla dahi görüşme imkanım olmadı. Sizin anlayacağınız, yıllardır gelmediğim Ellek de, geldiğimi gören herkes, sıraya geçti adeta, bu benim için, büyük bir şerefti elbette, ayrıca, bana gelerek ziyarette bulunan tüm hemşerilerimi ve akrabalarıma buradan en içten dileklerimle, saygıyla selamlıyorum.
Yıllar sonra Ellek de ki, izlenimlerimi soran bazı okuyucularıma buradan kısada olsa bir şeyler anlatmaya çalışacağım, ama bu köşe ona yeter mi bilmiyorum. Kısacası, Ellek ilerlemek istiyor, kabuğunu kırmak için kendi içinde devindiğini gördüm. Adeta kendini yırtarcasına, kapıları zorluyordu. Fakat Ellek otuz yıl geriden gelen bir kağnı arabasını andırıyordu aynı zamanda, diyeceksiniz ikisi aynı anda nasıl oluyor. Evet oluyor. Yönetime gelenlerin plansız projesiz geldiklerinden dolayı, yönetimden değil de, halkın gelişen şartlarda, kendini yenilemesi, (-ki buna tüm Ellek’li dahil değil. Bazılarının hala değişmemek için direndiğini gördüm)- bazı başkanlar bir şeyler yapmaya çalışmışlar ama, halkın geri olması, hizmeti de engellemiş.
Aslında Ellek değişiyor, ama dışarıdan gelen Ellek’li vatandaşlar, emekli olmuş ya da dışarıya çalışmaya gitmiş, büyük şehirlere ve çok farklı şeyler görerek gelmişler, bildiklerini Ellek’de uygulamaya başlamışlar. Yapılan bu her uygulama Ellek beldesini bir adım daha ileriyle götürmüş yoksa istediğinden değil… Bu da gösteriyor ki, yukarıda bahsettiğim farklı mekanları gören insanların sayıları arttıkça, Ellek’de gelişme devam edecektir.
Tabi.. bu gelişmenin yanında, kötü gelişmelerde olmaktadır. Mesela, ahlaki yozlaşma, büyüklere saygı, anne babaya hürmet, kadına kul köle olarak, ana baba’ya asi olan evlatlar… Modern olacağım diye, alabildiğine açılıp saçılanlar, kendi örf ve adetlerini terk etmiş, dini ve hocaları kendine benzetmişler, cemaat kendine göre fetva alırken, herkese sorduğum "tevhid sorularından” yanlış cevaplar aldım, eli tespihli bu insanlardan, inandığı gibi yaşamadığı için, yaşadığı gibi inanmaya başlamışlar, bir televizyon dizi seyretme hastası haline gelmiş, düğünler Allah’ın emrine göre yapılmadığını ve bunun gibi daha nice yozlaşmayı, bir sonraki yazımda bahsedeceğim.
Allah’la kitap’la sorunu olmayan, mutfakla tuvalet arası yaşayan, hayatını ihtiyacına göre değil de, zevkine göre ayarlayan tüketici bir Ellek var karşımızda… Bu ise, bitişin başlangıcıdır. Devam Edecek….
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Af Medya’ya aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazı sadece “http://www.ellekhaber.com” tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.